Trafik kazaları, bir kişinin veya bir aracın başka bir kişiye veya araca verdiği zarar nedeniyle çok sayıda hukuki mesele doğurur. Bu meselelerin en önemli olanlarından biri de kazaya karışan aracın tamir süresince, araç sahibinin başka bir araç temin etmesi gerekliliğiyle ortaya çıkan "ikame araç bedeli" hakkıdır.
İkame araç bedeli, bir trafik kazasında hasar gören aracın tamir süresince, aracın sahibi tarafından kullanmak amacıyla başka bir aracın temin edilmesinin masraflarını kapsayan bir haktır. Bu hak, trafik kazasından sorumlu tarafın, kazanın mağduruna yükümlülüklerini yerine getirmesi gereken önemli bir düzenlemedir. Hasar gören aracın tamiri nedeniyle araç sahibinin kullanımına uygun bir aracın temin edilmemesi, mağdurun maddi kayıplarına yol açabilir. Bu nedenle, ikame araç temini, kişinin günlük yaşamını sürdürebilmesi için önemli bir gereklilik haline gelir.
Türk Ticaret Kanunu’nda (TTK) ve Türk Borçlar Kanunu'nda (TBK), kazaya uğrayan aracın sahibi ve zarar gören taraf arasında belirli sorumluluklar düzenlenmiştir. Kazaya neden olan kişinin, mağdurun kayıplarını karşılaması yükümlülüğü, ikame araç bedelinin de teminat altına alınmasını sağlar.
Ticaret Kanunu'nun 85. maddesinde, trafik kazaları sonucu oluşan zararların tazmini ile ilgili düzenlemelere yer verilmiştir. Burada belirtilen yükümlülüklerin yerine getirilmesi, zarar gören tarafın maddi kaybını en aza indirmeyi amaçlar. Aynı zamanda, Türk Borçlar Kanunu'nun 49. maddesi de bir kişinin kazaya uğraması durumunda uğradığı zararın tazmini için, ikame araç bedeli gibi çeşitli zarar kalemlerinin tazmin edilmesi gerektiğini ifade eder.
Yargıtay, ikame araç bedeliyle ilgili pek çok önemli karar vermiştir. Örneğin, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, bir kararında ikame araç bedelinin, kazaya karışan araç için tamir süresi boyunca ödenmesi gerektiğini belirtmiştir. Bu karar, mağduriyetin önlenmesine ve hak sahibinin yaşam standardının korunmasına yöneliktir.
Bir başka Yargıtay kararında ise, aracın tamir süresinin uzunluğu dikkate alınarak, aracın sahibi için ikame araç temini konusunda bir yükümlülük olduğu vurgulanmıştır. Yargıtay, kaza sonrası aracın kullanılamaz durumda olmasının, ikame araç teminini gerektiren bir durum olduğunu belirtmiştir.
Yargıtay’a göre, aracın onarımı tamamlanana kadar ikame araç temini talebi geçerlidir, ancak bu süre gereksiz uzatılmamalıdır. Eğer aracın onarımı uzun sürecekse, bu durumda ikame araç bedeli talebi makul bir süre ile sınırlı olmalıdır. Makul süre, aracın onarımının normalde ne kadar süreceğiyle orantılı olmalıdır. Ancak, eksik parça veya aracın başka sebeplerle kullanılamaz hale gelmesi gibi unsurlar, bu sürenin uzamasına sebep olabilir. Ancak, bu süreler arasında da bir denge sağlanmalıdır. Çünkü araç sahibinin mağduriyetini en aza indirmek için ikame araç temini önemli olsa da tamir süresiyle orantısız şekilde uzun süreli bir ikame araç talebi, Yargıtay tarafından uygun bulunmamaktadır. Önemli olan, tamir süresinin makul bir şekilde hesaplanması ve bu sürenin sadece gerçekten onarım sürecine dayandırılmasıdır.
Yargıtay, aracın onarım süresi ve buna bağlı olarak ikame araç bedelinin temin edilmesi gerekliliği hakkında verdiği kararlarında, eksik parça temini nedeniyle geçen sürenin makul süreden çıkarılması gerektiğine karar vermektedir. Çünkü eksik parça temini genellikle dış faktörlere bağlıdır ve bu tür durumlar, sigorta şirketi veya kasko poliçesi gereği aracın tamirini gerçekleştiren servisin kontrolü dışında gelişebilir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin bir kararında, eksik parça temini için geçen sürenin, ikame araç talebinin süresine dahil edilmemesi gerektiği vurgulanmıştır. Yani, bir parça temin edilemezse ve bu nedenle onarım süresi uzarsa, bu süre ikame araç bedeli hesabında dikkate alınmaz.
Örnek Yargıtay Kararları
- Yargıtay 13. Hukuk Dairesi (2020), eksik parça temini nedeniyle tamir süresi uzayan bir davada, bu bekleme süresinin ikame araç bedeli hesaplamasına dahil edilmemesi gerektiğine karar vermiştir. Kararda, aracın onarımının eksik parça temini nedeniyle 3 hafta uzaması, ikame araç bedeli talebinin süresini etkilememiştir.
- Yargıtay 11. Hukuk Dairesi (2021), bir kararında, aracın yaklaşık 45 gün süren onarımı sırasında, eksik parça temini nedeniyle yaşanan 10 günlük gecikmeyi makul süreden çıkartarak ikame araç bedelinin ödenmesine karar vermiştir.
- İkame araç bedelinin hesaplanmasında, makul sürenin dışında tutulacak diğer unsurlar da oldukça önemlidir. Yargıtay kararları ve genel prensiplere göre, ikame araç bedeli talebi hesaplanırken sadece onarım süresi değil, aynı zamanda aracın kullanılamazlık durumu, eksik parça temini, zamanında yapılmayan tamir işlemleri ve bazı dışsal faktörler de göz önünde bulundurulur. Bu unsurların dışında tutulan süreler, mağduriyetin gereksiz yere uzamamasını ve doğru bir çözüm sağlanmasını amaçlar.
Sonuç olarak, ikame araç bedeli talebinin makul süre sınırları içerisinde yapılması gerekmektedir. Yargıtay, araç sahibinin mağduriyetini en aza indirgemek için, aracın onarımı süresince geçici araç teminini bir hak olarak tanımaktadır. Ancak, bu sürenin makul bir çerçevede değerlendirilmesi ve sadece onarım süresi ve zorunlu dışsal etkenler göz önünde bulundurularak belirlenmesi gerektiği Yargıtay kararlarında net bir şekilde ortaya konmuştur.
Bu durum, hem araç sahibinin hem de sigorta şirketlerinin teknik ve doğru bir sonuca ulaşmasını sağlar. Aracın onarım süresi ve ikame araç temini ile ilgili her türlü mağduriyetin giderilmesi, dürüst bir tazminat sağlanması için önemlidir.
Sizler de güncel mevzuat ve hesaplama yöntemleri kullanılmak suretiyle en doğru şekilde ikame bedel alacağınızı hesaplatmak istiyorsanız DAKBİLİR’e danışın!